Ağız ve Diş Sağlığı

agiz-ve-dis-sagligiAğız ve diş sağlığı sağlıklı yaşamın en önemli sorunlarından birisidir. FSM Tıp Merkezlerinde ağız ve diş sağlığınızla ilgili sterilizasyon ve dezenfeksiyona önem verilerek tüm tedavilerde sağlığınız ve estetik görünümüz dikkate alınmakta, tedaviniz için en doğru ve en uygun yönteme karar verilmektedir.

Genel Diş Hekimliği Uygulamaları

Tıp Merkezlerimiz diş sağlığı ve estetiği ile ilgili tüm tedavileri gerçekleştirmektedir. Merkezlerimizde diş çekimi, çene cerrahisi, gömülü diş operasyonu, estetik diş dolgusu, kanal tedavisi, pinli restorasyon, her türlü (sabit, klasik ve modern, protez yapımı), dişeti hastalıkları tedavisi, implant ve implant üstü protez, çocuk ortodonti, yetişkin ortodonti, çapraşık dişlerin düzeltilmesi, pedodonti (Çocuk diş tedavisi) tedavileri yapılmaktadır.

Önleyici Diş Hekimliği Uygulamaları

Diş yapılarının gelişimsel ve kazanılmış hastalıklar nedeniyle bozulan formlarını düzelterek restore etmek, dişin fonksiyon ve estetiğini kazandırmak ve en önemlisi patolojinin yeniden oluşmasını engelleyerek, önleyici tedbirler alınmakta ve koruyucu diş hekimliği alanında modern tedavi uygulamaları gerçekleştirilmektedir.

Estetik Diş Hekimliği Uygulamaları

Sosyal yaşantının vazgeçilmez bir parçası olan estetik kavramı; son yıllarda diş hekimliğinin de vazgeçilmez unsurlarından birisi olmuştur.

Gelişen teknoloji ve kullanılan tekniklerin artmasıyla birlikte; diş hekimliğine de, estetik ile ilgili birçok yeni terim girmiştir. Bugün sıklıkla uyguladığımız; pembe estetik, gülüş dizaynı, beyazlatma, bonding gibi işlemler rutin tedaviler arasında yerini almıştır. Diş Kliniklerimizde yalnızca ağız, diş sağlık problemlerinin tedavisinde değil, ağız ve diş estetiğinde de çeşitli çözümler sunulmaktadır. Lamine, porselen vener, diş eti düzenlemeleri, beyazlatma yöntemleriyle, hastaya yeni bir gülüş sağlamamız mümkün olmaktadır.

Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı

Çocuğumun İlk Diş Hekimi Ziyareti Ne Zaman Olmalıdır?

İdeal zaman çocuğunuzun ilk dişi sürdükten 6 ay sonrasıdır. Bu zaman dilimi diş hekimi için çocuğun gelişimi hakkında fikir sahibi olmak için çok iyi bir fırsattır.. Çünkü diş problemleri genellikle erken yaşta başlar, erken ziyaret ile iyi bir önlem alınabilir.Biberon çürükleri ,diş çıkarma sorunları, diş eti problemleri, parmak emme alışkanlığı gibi çocuklarda sık görülen problemler için hekiminize danışmanızı öneririz.

Çocuklar Dişlerini Nasıl Koruyabilir?

Okulda, yemeklerden sonra, dişlerini şeker ve asitten arındıracak şekilde su ile durulamalıdır.Düzenli fırçalama ile birlikte düzenli diş check-up’ları, florürlü diş macunu kullanımı dişlerin korunmasına yardımcı olur.

Çürük Oluşumunu Önlemek İçin Çocuğuma Nasıl Yardımcı Olabilirim?

Yemeklerden sonra diş fırçalama, düzenli diş ipi kullanımı ve florür ile yapılan koruyucu tedaviler diş çürüğünü önlemek için en iyi yollardır.Çocukların diş fırçalama alışkanlığı ebeveynleri Çocuk nasıl kendi elbiselerini giymeyi kendi ayakkabısı bağlamayı zamanla öğreniyorsa kendi iradesiyle diş fırçalamayı da öğrenmesi zaman alacaktır.Çocuklar diş ipi kullanımını 10 yaşına kadar ebeveynleri kontrolünde yapmalıdır.

Eğer çocuğunuz hakkında herhangi bir endişeniz varsa diş hekiminize danışmalı çürük önleme konusunda ipuçları almalısınız.

Diş Çarpıklığı Tedavisi (Ortodonti)

Ortodonti, diş-çene-yüz bölgesini ilgilendiren bozuklukların oluşmasını önlemek; mevcut bozuklukların ilerlemesini durdurmak ve tedavi etmek; bununla birlikte iyi bir estetik ve fonksiyon (ısırma,çiğneme,konuşma,gülme) sağlamayı hedefleyen uzmanlık dalıdır.

Ortodontik Bozukluklar Neden Oluşur ?

Kalıtsal etkenlere bağlı olarak
Doğumsal anomaliler nedeniyle (dudak-damak yarığı gibi)
Hatalı fonksiyonlar nedeniyle (ağız solunumu gibi)
Zararlı alışkanlıklar nedeniyle (parmak emme, uzun süre emzik kullanma gibi)
Çürük nedeniyle süt dişlerinin erken kaybedilmesi yüzünden
Diş gıcırdatma veya düşme,çarpma gibi travmalar nedeniyle

Ortodontik Bozukluklar Neden Tedavi Edilmelidir?

Düzgün diş ve çeneler iyi bir yüz estetiğinin ve güzel bir gülümsemenin ayrılmaz parçasıdır. Aynı zamanda;

Kişinin etkin şekilde ısırıp çiğnemesi ve konuşmasına yardımcı olmaktadır
Diş eti hastalıklarına ve çürüğe yatkınlığı azaltmakta, sağlıklı diş ve diş etlerine katkıda bulunmaktadır.
Çene eklemi bozuklukları gibi fonksiyonel sorunların oluşumunu azaltmakta, bu bozuklukların tedavisinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır.

Ortodontik Muayene Ne Zaman Yapılmalıdır?

Ortodontik tedavi her yaşta uygulanabilir. Ancak özellikle çeneleri de ilgilendiren sorunlar varsa, büyüme-gelişmeden de yararlanabilmek için çocukların tam buluğ çağına girmeden önce (10-12 yaş) muayeneye getirilmesi gerekmektedir. 5-6 yaşlarındaki çocuklarda ise büyüme ve gelişimi bozabilecek sorunların erkenden saptanabilmesi için ortodontik muayene çok yararlıdır. Bazı durumlarda da sorun erkenden belirlendiği halde, ortodonti uzmanı çocuğu belirli aralıklarla kontrole çağırarak tedavi için en uygun zamanı bekleyebilir.

Bu yaşlarda uygulanabilen koruyucu ve önleyici ortodontik tedaviler sayesinde ileride kapsamlı tedavileri gerektirecek bozukluklar, görece basit ve kısa girişimlerle önlenebilir. Çene bozuklukları erken dönemde tedavi edilmezse, 18 yaşından sonra ortognatik cerrahi ile kombine edilen ortodontik tedaviyle düzeltilebilirler.

Koruyucu Ortodontik Tedavi

Koruyucu tedavilerde amaç daimi dişlerin düzgün sürebilmeleri için yeterli yeri hazırlamaktadır. Bu amaçta erken kaybedilen süt dişlerinin yerini koruyan yer tutucular hazırlanmaktadır. Ayrıca diş çürüklerine yatkın çocukların pedodontist tarafından takibi önerilmektedir.

Önleyici Ortodontik Tedavi

Kötü alışkanlıklar; parmak emme, anormal yutkunma gibi faktörlere bağlı gelişebilecek sorunları önlemek veya daimi dişlere yer açmak amacıyla çok çeşitli hareketli aygıtlar hazırlanabilmektedir.

Sabit Ortodontik Tedavi

Daimi dişler sürdükten sonra ortodontik tedavi artık dişlerin üzerine yapışan ve tedavi süresince çıkarılmayan braketler ve bu braketlerin içinden geçen tellerle yapılmaktadır. Gümüş rengi, altın rengi, şeffaf/diş rengi veya pembe/mavi gibi renkli olabilmektedir.

Bazı diş bozuklukları ise dişlerin iç yüzeylerine braket uygulanmasına izin vermekte ve böylece tamamen görünmez olabilmektedir. (Lingual Ortodonti).

Sabit ortodontik tedavi sağlıklı diş ve diş etlerine sahip her yaşta bireye uygulanabilmektedir. Tedavi ile elde edilen sonuçların korunması için çeşitli pasif aygıt ve dışarıdan görünmeyen tellerle uzun süreli pekiştirme gerektirir.

Diş Beyazlatma

Lazerle diş beyazlatma nasıl olur?

Beyaz dişlerle gülmek hepimizin istediği ve Lazerle yapıldığında bir seans süren kolay olan bir işlemdir. Temiz bir ağız ve sağlıklı gülüş için önce dişler temizlenir ve ardından Lazerle diş beyazlatma yapılır. Beyazlatma koltukta 45 dakika kadar süren estetik bir işlemdir ve hiç bir zararı yoktur. Genel olarak bir günde diş beyazlatma yapılması için dişlerin lekeli ve renginin çok koyu olmaması gerekmektedir. Dişlerin renginin kişiler arasında farklı olması nedeniyle bazen beyazlatma 2-3 seans da sürebilmektedir. Lazerle beyazlatma yapıldıktan sonra dişlerin renginin kalıcı olarak beyaz kalması mümkündür. Kalıcı diş beyazlığı için çok miktarda kahve, çay, kola ve sigara tüketimi renklenmeye sebep olduğundan tavsiye edilmez.

Dişler neden sarı veya koyu renkte olur?

Dişlerin içindeki protein tabakasının yoğunluğuna bağlı olarak dişlerin rengi kişiler arasında farklılık gösterir. Sonradan olan renk değişikliklerinde ise en sık rastlanan durum, yaş ilerledikçe dişlerin renginin koyulaşmasıdır. Dişleri boyayan maddelerin (kahve, çay, kola, sigara vb.) tüketimi, dişe gelen darbeler, eski protezler, kaplamalar ve dolgular da renk değişimine sebep olabilir. Dişlerin gelişimi süresince antibiyotik kullanmak (tetracycline gibi) veya aşırı flor tüketimi de dişlerde koyu renklenmelere yol açar.

Beyazlatma işlemi ne zaman ve kimlere uygulanabilir?

Dişlerinizin renk tonu koyu ise, sarı, gri ve kahve tonları varsa veya üzerinde lekeler bulunuyorsa yapılan muayene ve teşhis ile dişlerin beyazlatmaya uygun olup olmadıkları belirlenir. Dişlerin beyazlatılma işlemi sağlıklı bir ağızda sorunsuzdur. Daha beyaz ve doğal gülümseme için güvenli bir çözümdür.

Dişlerin beyazlatılması güvenli midir?

Evet! Yapılan araştırmalara göre, dişlerin beyazlatılması kontrol altında yapılırsa son derece etkin ve güvenlidir. Dişlerin rengi 6 tona kadar açılabilir. Dişler ve dişetlerinde zararlı bir etki görülmez. Bazen dişlerde hafif soğuk, sıcak hassasiyeti olabilir ancak bu durum tedavinin aralıklı yapılması veya bırakılmasıyla tamamen düzelir.

Uygulama süresi ne kadardır?

Genelde, ilk uygulamada dişlerde beyazlama başlar. Ancak, ideal görüntüye ulaşmak için, uygulama evde yapılıyorsa 10 – 14 gün, muaynehanede yapılıyorsa en az 4-5 seans devam edilmesi gerekir.

Dişler beyazladıktan sonra eski haline döner mi?

Dişler eski rengine dönmez ve her zaman için eskisinden daha beyaz olacaktır. Ancak, hastaların alışkanlık ve ağız bakımına bağlı olarak bazen bir yıl sonra 1 veya 2 kez kullanılan bir pekiştirme tedavisi gerekebilir.

Beyazlatma (bleaching) işlemi nedir ve nasıl yapılır?

Beyazlatma dişlerin yapısında (mine ve dentin tabakasında) oluşan renklenmeleri giderme işlemidir. Şu anda bilinen iki değişik beyazlatma yöntemi vardır. İlk yöntem hastanın kendi başına uygulayabileceği bir yöntemdir, aşamaları şöyledir:

Hekimin ağızdan ölçü alıp, dişlerinizin üzerine takabileceğiniz ince lastik kalıpları hazırlatması
Hastanın kendisi için hazırlanmış özel kalıbın içerisine ilaç yerleştirerek bu kalıbı beyazlatılacak dişlerin üstüne günde en az 30-45 dakika takması,
Tedavinin ortalama 1-2 hafta içinde sonlandırılması.
İkinci yöntem ise klinikte bir hekim tarafından yapılan beyazlatmadır ki aşağıdaki şekilde uygulanır:

Ağartıcı ilaç bu işlem hakkında deneyimi olan bir hekim tarafından diş üzerine yerleştirilir.
İlgili dişin üzerine lazer veya ultraviole ışık kaynağı belli bir süre tutulur.
İşlem bittiğinde sonuç hemen gözlenir. Bu iki yöntemden evde uygulanan daha etkin olmasına rağmen tercih, renklenmenin derecesine, tedavinin ne kadar çabuk sonlandırılmak istendiğine ve hekimin görüşüne bağlıdır.

Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi

Ağız, diş ve çene cerrahisi ağız, diş ve çene bölgesindeki hastalıkların tanısının ve yapılacak tedavilerinin, klinik ve radyografik olarak belirlendiği diş hekimliği dalıdır.

Ağız boşluğu içerisinde yer alan yumuşak doku (yanak, damak, dil, dudak gibi) ve sert dokuları (dişler,kemikler,eklem) ilgilendiren her türlü rahatsızlığın teşhisini ve cerrahi tedavisini lokal anestezi, genel anestezi veya sedasyon altında ameliyathane ortamında operasyonlar yaparak gerçekleştiren bir bölümdür.

Diş çekimleri, 20 yaş dişi çekimleri, gömülü diş operasyonları, implantlar, çene kırıkları tedavisi, çene tümörlerinin, çene ve çevre dokuları apse ve kistlerinin saptanması ve tedavisi, protez ve ortodontik tedavi öncesi dokuların düzenlenmesi vs. gibi olgular çene cerrahisi kapsamındadır.

Implant Uygulamaları

İmplant, eksik olan dişlerin fonksiyon ve estetiğini sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen ve genelde titanyumdan yapılan yapay diş kökleridir.

İmplant doğal dişlerin fonksiyon ve estetiğini sağlayan en iyi alternatiftir. Diş kaybı ile ortaya çıkan önemli sorunlardan biri olan çene kemiğindeki erimenin durdurulması bugün için ancak implantlarla elde edilmektedir. İmplantlar geleneksel kaplama ve protezlere göre daha iyi konuşma ve çiğneme fonksiyonu sağlarken, yüzünüzde doğal bir görünümü de beraberinde getirir.

Bugün implantlar diş hekimliğinin 21. yüzyıldaki en önemli gelişmesidir. Doğru teşhis, yeterli bilgi, tecrübe ve ekipmanla uygulandığında diş implantı, hasta ve hekim açısından olağanüstü başarılı sonuçlar verebilen bir tedavi şeklidir.

Diş Eti Hastalıkları Tedavisi

Dişeti hastalığı (periodontal hastalık) nedir?

Periodontal hastalıklar dişeti ve dişleri çevreleyen dokuları etkileyen iltihabi hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70′inin nedeni dişeti hastalığıdır. Erken dönemde teşhis edildiklerinde dişeti hastalıkları kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edilebilirler. Dişeti hastalıklarının önlenmesi veya tedavisi; doğal dişlerin korunması, daha rahat çiğnemenin ve daha iyi bir sindirimin sağlanması gibi diğer faydaları da beraberinde getirir. İlk belirti dişeti kenarlarında kanama (diş fırçalarken görülür) ve dişeti renginin pembeden kırmızıya dönmesidir. Bu safha hastalığın erken dönemidir. Erken dönemde fazla belirti ve rahatsızlık vermeyebilir. Tedavi edilmezse hastalık ilerleyerek dişleri destekleyen alveol kemiğinde erimeye neden olur ve bu durumun geriye dönüşü pek yoktur.

İleri safhada diş-dişeti arasında “periodontal cep” oluşur. Periodontal cep varlığı enfeksiyonun yerleşimini ve hastalığın ilerlemesini kolaylaştırır. Hastalık ilerledikçe kemik erimesine bağlı olarak dişler sallanmaya başlar, bazen apseler oluşur ve sonunda dişler çekime gider.

Dişeti hastalıklarının tedavisi nedir?

Diş eti hastalığının erken döneminde tedavi, dişler üzerindeki eklentilerin (plak ve diş taşı) uzaklaştırılması ve düzgün bir kök yüzeyinin sağlanmasını kapsar. Bu işlem diş etinde iltihaba neden olan bakteri ve irritanların uzaklaştırılmasını sağlar. Genellikle bu tedavi, diş etinin tekrar dişe adaptasyonu veya diş etinin büzülerek cebin ortadan kalkması için yeterlidir. Diş eti hastalığının erken döneminde vakaların çoğunluğunda, diş taşı temizliği, plağın uzaklaştırılması ve düzgün bir kök yüzeyinin sağlanmasını takiben günlük etkin ağız bakımı başarılı bir tedavi için yeterlidir. Daha ilerlemiş vakalar cerrahi tedaviyi gerektirebilir.

Periodontal tedavi sonrası hastaların 6 ay ile 1 yıl aralıklarla düzenli olarak diş hekimi tarafından muayene edilmesi gerekir. Diş eti tedavisi sonrasında kişinin günlük ağız bakımı işlemlerini etkin bir şekilde uygulaması yapılan tedavinin başarısı için en önemli faktördür.

Panoramik Röntgen

Panoramik röntgen tüm dişlerin ve çene kemiğinin daha az ışın alarak birlikte görüntülendiği bir tomografik röntgen çeşididir. Dişlerin, kemik ve diş etlerinin klinikte muayene ile görünmeyen kısımlarını göstermeye yarar. Dijital sistemin kullanılması görüntü kalitesini artırmakta ve kişinin aldığı radyasyon miktarını belirgin şekilde azaltmaktadır.